İspanya Ulusal Araştırma Konseyi’ne (CSIC) bağlı Pirene Ekoloji Enstitüsü’nden ekolojist Antoni Margalida ve grubu, Ecology mecmuasında yayımladıkları araştırmada, sakallı akbabaların nesiller boyunca tıpkı kayalık yuvaları kullandığını ve bu yuvalarda kemik, ot, kol ve insan üretimi eşyalarla katmanlar oluşturduklarını belirtti.
Araştırmacılar, inceledikleri 12 güzel korunmuş yuvada çoğunlukla hayvan kemikleri buldu. Fakat kalıntıların yaklaşık yüzde 9’unu insan imali objeler oluşturuyordu: deri kesimleri, kumaş, bir arbalet oku ve 25 adet esparto otundan yapılmış eşya. Bunlardan biri, karbon testine nazaran yaklaşık 1275 yılına tarihlenen, büsbütün korunmuş bir hasır ayakkabıydı.
MALZEMESİ HALA KULLANILIYOR
Esparto otu, binlerce yıldır Akdeniz’de ayakkabı üretiminde kullanılan sağlam bir bitki. Günümüzün ünlü espadril ayakkabıları da birebir otla örülüyor. Margalida, o periyotta akbabaların bu objeleri “muhtemelen 13. yüzyıl köylülerinin eşyalarından” çaldığını, yani arkeolojik alanlardan değil, gündelik insan ömründen topladıklarını söyledi.
Aynı yuvada ayrıyeten kırmızı toprak boyayla boyanmış bir koyun derisi kesimi da bulundu; bu kalıntı da yaklaşık 726 yıl öncesine tarihleniyor.
Bilim beşerlerine nazaran, bu yuvalar sabit sıcaklık ve düşük nem oranı sayesinde yüzyıllar boyunca organik kalıntıların bozulmadan korunmasını sağlıyor.
Margalida ve takımı, gelecekte bu “tarih dolu yuvaların” farklı katmanlarını detaylı biçimde inceleyip hem biyolojik hem insan imali tüm kalıntıları dönemselleştirmeyi planlıyor.


