Bakan Tekin, Çapa Fen Lisesi Konferans Salonu’nda düzenlenen “Güncel Gelişmeler Işığında Türk Eğitim Tarihi Paneli’nin akabinde basın mensuplarının sorularını cevapladı.
Tekin, birtakım öğretmenlere ve okul yöneticilerine ilişkin olduğu sav edilen, toplumsal medyada yayılan imgelere ait bir soru üzerine, bu sürecin bir siyasi parti tarafından manipüle edilme eğilimine girdiğini söyledi.
Kendi siyasal gündemlerinin manipüle edilmesini isteyen şahıslar ve siyasi kümelerin tartışmaları çocukların içinde bulunduğu eğitim yuvalarına aksettirecek büyük bir yanılgının içine girdiklerini lisana getiren Tekin, “Bu, eğitimimiz açısından da demokrasi kültürümüz açısından da insan hakları açısından da büyük bir yanlış.” diye konuştu.
Bakan Tekin, bundan sonra “Özel Program ve Proje Uygulayan Okullar”da öğretmenlerin yer değiştirme sürecinin manipüle edilmeye başlandığını tabir etti.
Öğrencilerin ve öğretmenlerin geçen hafta bu manada kullanılmaya çalışıldığına dikkati çeken Tekin, “Öğretmen arkadaşlarımız bu oyuna gelmediler. Okullarımızı bu manada siyasi bir manipülasyonun aracı haline dönüştürmediler. Oradan sonuç elde edemeyince bu defa öbür bir şeye başladılar. Okullara yeni misyondan gelen öğretmen arkadaşlarımızın hem akademik birikimleriyle hem de ferdî hayatlarıyla hukukla bağdaşmayacak bir biçimde manipüle etmek üzere operasyonlara başladılar. Sahiden bu nezaketsiz, ahlaksızca bir tavır.” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Tekin, 2 gündür kendilerine ulaşan, toplumsal medyadaki imgeleri incelediklerini belirterek şöyle devam etti:
“Daha bugün sabahleyin bir arkadaşımızla konuştuk. ‘Yemin, billah’ ediyorlar. Bahsi geçen toplumsal medya platformunda ‘Hesabım dahi yok.’ diyor. Fakat artık o denli bir sunuyorlar ki öğretmeninizin hesabının dahi olmadığı bir platformda, öğretmenimizin, benim asla tasvip etmeyeceğim, hiç kimsenin tasvip etmeyeceği bir paylaşımı olduğuna dair… Bu ahlaksızca bir şey. Şayet bu hususta yanlışı olan bir arkadaşımız varsa, tasvip etmeyeceğimiz, toplumca taraf olmayacağımız bir paylaşımı olan bir arkadaşımız varsa biz esasen bununla ilgili gereğini yaparız. Onun bırakın o okulda, Bakanlığın rastgele bir okulda öğretmenlik yapmasını da dilek etmeyiz.”
“SÜRECİ BU HALE GETİREN ÖZGÜR ÖZEL”
Bu süreci bu hale getirenin CHP Genel Başkanı Özgür Özel olduğunu söyleyen Tekin, “Aslında Özgür Özel’e yanıt verecek bir durumun olduğuna inanmıyorum. Zira Özgür Özel benim gözümde bir karakter olmaktan çıktı artık. Ne dediği belirli olmayan, unsuru olmayan, bugün söyledikleriyle yarın söylediği ortasında bir tutarlılık olmayan bir karakter. Ona karşılık vermek istemem. Asıl bu soruda burada yanıt verilmesi gereken şey Atatürk’ün koltuğunda oturan, Atatürk’ün makamı olarak kabul ettiğimiz CHP’nin bu durumlara düşmesine hakikaten üzülüyoruz.” diye konuştu.
Bakan Tekin, CHP üzere bu ülkenin demokrasisinde ve cumhuriyetinde kıymetli yeri olan bir siyasi partiye sahiden ziyan veren bir lisan kullanıldığına işaret ederek, kendisinin Özel’i siyasi olarak hangi lisanla cevaplandıracağını bilemediğini söyledi.
“Karşımızda bir Özgür Özel profili yok. Yani siyasi fikrini ve çizgisini bildiğimiz, o çizgide istikametinde ısrarlı olan, o çizgide istikrarda olan, istikrarlı bir siyasi profil çizmiyor.” diyen Tekin, 31 Mart 2024’teki mahallî seçimler öncesinde gündeme gelen “kent uzlaşısı”na ait soruya karşılık verdi.
Tekin, CHP’nin terörle iltisaklı olan yahut olduğu varsayılan kimi bireyleri kendi listelerinden aday gösterdiğini lisana getirerek şunları kaydetti:
“Fakat artık ‘Terörsüz Türkiye’ diye bir süreç başlatıldı. Bu sefer oyuncağı elinden alınmış çocuklar üzere, amalı ve fakatlı cümleler kullanmaya başladılar. Hangi Özgür Özel muhatap alınacak. Benim açımdan muhatap alınacak kişi değil. Lakin muhatap alınacak önemli makam CHP Genel Başkanlığı’dır. Hasebiyle CHP Genel Başkanlığının bu açıklamaları yapması ve bu kadar tutarsız bir lisan kullanması Türk demokrasisi açısından da siyasal hayat açısından da trajikomik bir durumdur.”
