İsrail’in Körfez’deki petrol ve doğal gazın Suriye ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınma ihtimalinden telaş duyduğu belirtiliyor.
Tel Aviv idaresi yakın vakte kadar Körfez’deki gaz ve petrolün İsrail’in Hayfa Limanı’na getirilerek oradan Avrupa’ya taşıması hayalleri kuruyordu. Suriye’de yaşanan ihtilalin akabinde İsrail’in bu hayali suya düşmüş üzere görünüyor.
Suriye’deki iç savaşın bitmesi ve yeni Şam idaresi ile Ankara’nın yakın ilgiler kurması, bilhassa de Katar gazının Suriye ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınma projesini tekrar öne çıkardı.
Yediot Ahronot gazetesinde Nadav Eyal imzasıyla “Türkiye ile İsrail ortasında eşi görülmemiş tansiyonun ardında ne var?” başlıklı bir tahlil yayımlandı.
İsrail’e Suriye konusunda “bir stratejiye sahip olmama” eleştirisi yöneltilen yazıda, “Türkiye’nin Suriye alanını asla İsrail’e bırakmayacağı” söz edildi.
“TÜRKİYE BU SAHAYI İSRAİL’E BIRAKMAZ”
Suriye’de iç savaş öncesinde gündemde olan Katar gazının Suriye ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınması projesine atıfta bulunulan yazıda, artık bunun tekrar gündeme gelebileceği ve İsrail’in bunu tehlikeye atmasına, Ankara’nın asla müsaade vermeyeceği belirtildi.
Suriye’de Türkiye’ye yakın bir idarenin kurulması ve istikrarın sağlanma ihtimaline değinilerek, “Suriye’yi stratejik öncelik kabul eden Türkiye, bu sahayı İsrail’e bırakmayacak” denildi.
“İSRAİL ÇATIŞMA YERİNE TEMAS KURMALI”
Katar doğal gazını Suriye üzerinden Türkiye’ye oradan da Avrupa’ya taşıyacak beklenen boru sınırı projesinin Ankara için değerine işaret edilen yazıda, görüşlerine yer verilen İsrail’in eski Türkiye Büyükelçisi Amira Oron, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Türkiye, Suriye’nin istikrarında kilit bir rol oynuyor. İsrail, askeri bir çatışma riskine girmektense Ankara ile diplomatik yollardan temas kursa âlâ eder.”
İsrail’in gayesinin Suriye’yi parçalamak olduğundan kuşku duyan kimi bölge ülkelerinin bulunduğunu lisana getiren Oron, “ (Bu ülkeler) Türkiye’nin Suriye’de istikrarlı bir devlet yapısını muhafazaya çalıştığı görüşünde” dedi.
“YENİ CEPHEYİ GÖZE ALAMAZ”
Yazıda ayrıyeten İsrail’in Suriye’de artan hava akınlarına, karada işgalini genişletmesine, Dürziler ve öteki azınlıklarla irtibat kurma gayretlerine karşın Suriye için net bir siyaset belirleyemediğini ortaya koyduğu tenkidine yer verildi.
Binyamin Netanyahu liderliğindeki Tel Aviv idaresinin Suriye’ye müdahalelerinin “Suriye idaresiyle artan çatışmalar, mezhep çatışmasına müdahil olmak ve hatta Türk ordusuyla yeni bir cephe açmak” üzere birkaç tehlikeli senaryoyu tetikleyebileceği kaydedilen yazıda, şu sözlere yer verildi: “Mevcut cephelerin (İsrail’in akınlarının devam ettiği Gazze ve Lübnan üzere ) tahlilsiz kaldığı bir devirde yeni bir cephe açmak İsrail’in göze alamayacağı bir risktir.”
Suriye’de 61 yıllık Baas Rejiminin devrilmesinin akabinde 2009’da rafa kaldırılan “Katar-Türkiye Doğal Gaz Boru Hattı” bölgedeki güç aktörleri tarafından yine gündeme gelmişti.
