
Erzincan’da, Mayıs-Haziran aylarından itibaren hayvanlarını dağlara çıkaran göçebeler, yaklaşık 1500-3000 metre yüksekliğe sahip, zengin bitki çeşitliliğiyle örtülü dağların zirvelerinde ve eteklerindeki otlaklarda hayvanlarını otlatıyor. Göçerler, koyun ve keçilerinden sağladıkları doğal ve taze sütü, Kemah tuzu ve yine doğal yöntemlerle hazırlanan peynir mayası (şirden) ile karıştırarak Erzincan tulum peynirini yapıyor.

Göçerler, ham Akkaraman koyunu ve kıl keçisi sütünden yaptıkları peyniri, daha sonra koyun derisinden imal edilen tulumlara, plastik kaplara veya vakumlu paketlere koyuyor.

Yüksek rakımlı yaylalardan sofralara ulaşan tulum peyniri, içeriğindeki yüksek karbonhidrat ve protein miktarı sayesinde doygunluk hissi sağlıyor. Erzincanlılar ise tulum peynirini hem sahurda hem de iftarda sofralarından eksik etmiyor.

Kilosunun 400 TL olduğunu ifade eden satıcılar, her sene olduğu gibi bu sene de sofraların olmazsa olmazı olan tulum peynirinin revaçta olduğunu belirtti. Satıcı Özkan Beydili, “Özellikle içerdiği yüksek orandaki protein ve karbonhidrat sayesinde doyurucu bir üründür. Bu özelliğiyle Ramazan ayında hem sahur hem de iftar sofralarının vazgeçilmezi haline gelmiştir” şeklinde konuştu.


