Solucan Deliklerinden Daha Fazlası: Bilim Vakit Seyahatinin Yeni Çözümlerini Keşfediyor

3 Dakika Okuma

Vakitte yolculuk, insanoğlunun asırlardır arzuladığı en büyük hayaller arasında yer alıyor.

Genellikle bilimkurgu sinemalarında karşılaştığımız bu fikir, muazzam aygıtlar ya da karmaşık sistemlerle olası kılınıyor. Geleceğe Dönüş, Yıldızlararası ve Austin Powers gibi üretimler, vakit seyahatini ilgi çekici şekillerde ele alıyor. Hatta BBC’nin tanınmış komedi dizisi Blackadder bile basit bir meyve sıkacağı ve ahşap düzenekle vakit aracı yaratıyor.

Ancak bilim insanlarına göre vakitte yolculuk düşündüğümüzden daha kolay. Ve bunun için bir araca gereksinimimiz yok.
Sadece yapmamız gereken: gökyüzüne, yıldızlara bakmak.

“GÖZLERİMİZLE ESKİYİ GÖRMEKTEYİZ”

New York’taki Cornell Üniversitesi’nden gökbilimci Dr. Michael Boyle’a göre, yıldızlardan gelen ışık gözümüze ulaşana dek binlerce, hatta milyarlarca yıl süren bir yolculuk yapıyor.

“Evrenin boyutu o denli büyük ki, evrende en hızlı olan şey ışık bile bu mesafeleri kat etmek için uzun zamanlar harcıyor,” diyor Dr. Boyle.

Bu da şu anlama geliyor: Gökyüzünde gördüğümüz yıldızların aslında geçmişteki hallerine şahitlik ediyoruz. Bazı yıldızlar biz onları izlerken çoktan ortadan kalkmış olabilir.

BİNLERCE SENE ÖNCESİNİN AYDINLIĞI BİZE ULAŞIYOR

Örneğin, kuzey gökyüzündeki Deneb yıldızı 2 bin 600 ışık yılı uzakta. Yani biz o yıldıza baktığımızda, aslında M.Ö. 6. yüzyıldaki durumunu görmekteyiz. Bu da Roma krallığının bittiği, Babil’in Asma Bahçeleri’nin yapıldığı döneme denk düşüyor.

Yine Eta Carinae yıldız sistemi, 7 bin 500 ışık yılı ötede. Bu da ışığının, insanların tarımı yeni keşfettiği zaman diliminde yola koyulmuş olması anlamına geliyor.

Çıplak gözle görülebilen en uzak gökada olan Andromeda’dan gelen ışık ise 2,5 milyon sene önce yola çıktı. O dönem, dünyada henüz ilkel insanların (Homo habilis) yaşamaya başladığı, son Buzul Devri’nin başlangıcıydı.

Batı Teksas A&M Üniversitesi’nden fizikçi Prof. Christopher Baird, “Bir yıldızın şu an var olup olmadığını bilmemiz imkansız,” diyor. Çünkü yıldızlar süpernova olarak patlayabilir, kara deliklere karışabilir yahut yakıtlarını tüketip sönebilirler.

Bugüne dek keşfedilen en uzak yıldız olan Earendel, tam 28 milyar ışık yılı uzakta. Ama ışığının bize ulaşması 13 milyar sene sürdü. Dr. Boyle’a göre, “Bu denli parlak bir yıldız, büyük ihtimalle çoktan yok oldu.”

Uzaylılar dinozorları seyrediyor olabilir mi?
İşin en ilginç yönüyse şu:
Şayet 65 milyon ışık yılı uzaklığındaki bir medeniyet yeterince güçlü bir teleskoba sahipse, şu an Dünya’ya baktığında dinozorları görüyor olabilir!

Bilim henüz bu düzeye gelmese de, kuramsal olarak gelişmiş teleskoplarla geçmişi seyretmek olası olabilir. Belki de bir gün, geçmişin gerçek görünümlerini yıldızlar aracılığıyla seyredebileceğiz.

ETİKETLENDİ:
Bu Makaleyi Paylaş
Yorum yapılmamış