Şayet mutluluğa erişmenin zor olduğunu düşünüyorsanız ve neredeyse her olay için sürekli olarak hüzünlüyseniz? Bir saniye duraksayın ve değerlendirin, sizin gelişiminizin önünde duran kişi siz olabilir misiniz? Farkında olmadan kendi tatmin duygunuzu baltalayan küçük alışkanlıklarınız ve düşünce yapınız hatalı olabilir.
HAREKETSİZ YAŞAM
Konutta koltukta veya ofiste kötü sandalyesinde çok zaman geçirmek, yaptığınız işte veya denediğiniz şeyde uyuşuk ve isteksiz hissetmenize neden olabilir. Bu, nihayetinde keder ve tatminsizlik duygularına yol açabilir. Kendinizi “Bu görevi neden tamamlayamıyorum” diye sorgularken bulabilirsiniz. Görevinize veya genel olarak herhangi bir sorumluluğu yerine getirmeye karşı motivasyonunuz azaldığında, içinizde bir acı hissi geliştirme eğiliminde olabilirsiniz. Ayrıca, fiziksel aktiviteden tamamen kaçınan biriyseniz, bunun sadece vücudunuza zarar vermediğini, aynı zamanda zihinsel sağlığınızı da etkilediğini unutmamalısınız.
Düzenli egzersizin ruh halini iyileştirdiği ve kaygıyı azalttığı kanıtlanmıştır. Egzersiz, yedikleriniz için bir ceza değil, vücudunuzun neler yapabileceğinin bir takdiridir. Genel olarak isteğiniz düşükse, bu, ruh halinizi ve memnuniyetinizi etkileyecektir. Bununla başa çıkmak için, ister yürüyüş, ister dans, ister bir fitness dersine katılmak olsun, her gün en az 30 dakika fiziksel aktivite yapmayı amaç edinin. Günlük düzeninize ofisten eve birkaç kısa yürüyüşle başlayın ve daha dinç ve neşeli hissetmek için aktivite seviyenizi aşamalı olarak artırın.
KAZANCINIZDAN FAZLA HARCAMA YAPMAK
Bütçenizi aşmak ve gelirinizden fazla harcamak, cüzdanınız o kadar dolu olmadığında üzerinizde ciddi bir baskı oluşturabilir. Çoğu zaman aşırı harcama borca ve sürekli mali endişeye yol açar ve kazandığınız şey, harcama biçiminiz ve neden para biriktirmediğiniz yüzünden gergin ve keyifsiz hissedebilirsiniz. Durumunuzu iyileştirmek için, temel harcamalara ve tasarruflara öncelik veren bir bütçe oluşturun, bu da mali durumunuz üzerinde kontrolü geri kazanmanızı sağlar. Harcamalarınızı bir ay boyunca izleyerek tasarruf edebileceğiniz alanları tespit edin. Bu bilinç, daha iyi mali tercihler yapmanıza yardımcı olacaktır.
HER ŞEYDE KUSUR ARAMAK
Olumsuz bir düşünce yapısı, mutsuzluğa önemli ölçüde katkıda bulunabilir. Sürekli olarak işlerin neden yolunda gitmeyeceğine odaklanırsanız, hayatın anlarının tadını çıkarmanıza engel olursunuz. “Başarı nihai değil, başarısızlık ölümcül değil: Önemli olan devam etme cesaretidir.” Sürekli olarak sorunlardan yakınmak ve hata aramak yerine çözümlere odaklanarak bakış açınızı değiştirin. Her gün takdir ettiğiniz üç şeyi yazdığınız bir şükran günlüğü tutun. Bu basit uygulama, odak noktanızı olumsuzluktan olumluluğa kaydırmanıza yardımcı olabilir.
SOSYAL MEDYANIN ETKİSİ
Kıyaslama, mutluluğun düşmanıdır! Sosyal medyanın genellikle hayata dair gerçekçi olmayan bir görünüm sunduğu gerçeğinin çok farkındayız, ancak yine de tuzağa düşüyoruz, eğer siz de ‘ilgi çekme’ döngüsüne takılıp beğenilere, yorumlara ve paylaşımlara göre ilginizi ölçüyorsanız, geriye yetersizlik duygusundan başka bir şey kalmayacak ve ardından büyük bir mutsuzluk gelecektir.
İnsanlarınÇoğunlukla sosyal medyadaki hikayelerin sadece iyi yanlarını gösterdiğini aklınızda bulundurun. Bunu engellemek için sosyal medya kullanımınızı azaltın ve bunun yerine kendi yolculuğunuza ve başarılarınıza odaklanın. Sosyal medyadan düzenli olarak uzaklaşın ve gerçek hayatta size keyif ve tatmin veren aktivitelere katılın.
GERÇEKTEN HOŞLANDIĞINIZ ŞEYLERİ YAPMAMAK
Sahip olmadığınız şeylere çok fazla yoğunlaşmak, memnuniyeti engelleyen bir yoksunluk düşünce yapısı oluşturabilir. Mutluluğunuzu en önemli önceliğiniz yapın. Dans etmek sizi mutlu ediyorsa bir dans kursuna katılın veya dans dersleri verin, şarkı söylemek sizi mutlu ediyorsa yarışmalara katılın.
Gerçekten keyif aldığınız şeyleri yapmaktan çekinmenize asla izin vermeyin.
Bunun yerine, hayatınızda eksik olan şeylere odaklanmak yerine, zaten sahip olduğunuz şeylere yoğunlaşın ve bunun için şükredin. Her hafta sizi gerçekten mutlu eden aktivitelere zaman ayırın, ister kitap okumak, ister fotoğraf çekmek veya arkadaşlarınızla vakit geçirmek olsun.
NEGATİF İNSANLAR
İnsanlar enerjinizi ve mutluluğunuzu alabilir. Burada suçlanması gerekenlerin insanlar değil, siz olduğunuzu düşünebilirsiniz. Ancak gerçek şu ki, çoğu zaman bir kişinin toksik olduğunu biliyoruz, ancak ilişki, dostluk veya iş arkadaşlığı gibi çeşitli nedenlerle sorunları görmezden gelme ve uyum sağlama eğilimindeyiz.
Ayrıca, bu kişiyi bırakırsanız yalnız kalacağınıza dair bir duyguya kapılmış olabilirsiniz, ancak farkında olmadığınız şey, zamanla bu zararlı etkilerin öz saygınızı ve hayata bakışınızı etkileyebileceğidir. Tek başınıza yeterli olduğunuzu ve kimseye bir şey kanıtlamak zorunda olmadığınızı hatırlamalısınız.
İlişkilerinizi değerlendirin ve hayatınıza olumsuzluk getirenlerden uzak durmayı düşünün. Sizi destekleyen ve olumlu büyümeyi teşvik eden destekleyici arkadaşlar arayın.
MUTLU OLMAK İÇİN MÜKEMMEL ZAMANI BEKLEMEK
Birçok insan, terfi almak veya yeni bir hobiye başlamak gibi belirli koşullar karşılandığında mutlu olacaklarını düşünme hatasına düşer. Bu düşünce yapısı, mutluluk için dış etkenlere çok fazla önem verir. Mutluluğu ertelemek yerine, şu anda mutluluğu aramaya odaklanın. Kendinizi ana odaklamanıza yardımcı olacak meditasyon veya derin nefes egzersizleri gibi farkındalık alıştırmaları yapın.
Kendi mutluluğunuzun sorumluluğunu alma ve bu küçük değişiklikleri hemen bu andan itibaren yapmaya ve uygulamaya başlama zamanı!
