Türkiye için 2030’a kadar yüzde 35 mutlak emisyon azaltımı daveti

İklim alanındaki sivil toplum kuruluşları (STK), Türkiye için 2030’a kadar yüzde 35 mutlak emisyon azaltımı davetinde bulundu.

İklim değişikliği alanında çalışan STK’ler, Türkiye’nin emisyon azaltım amacının güncellenmesinin ülkeye sağlayacağı ekonomik yararları, düzenledikleri basın toplantısında açıkladı.

Bu yıl 30 Kasım-12 Aralık’ta Dubai’de düzenlenecek Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Mukavelesi (COP28) öncesinde, Türkiye’de iklim değişikliği alanında çalışan STK’ler, Türkiye’nin, 2053’te net sıfır maksadına ulaşabilmesi için 2030’a kadar 2020’ye kıyasla en az yüzde 35 mutlak emisyon azaltımı hedeflemesi gerektiğini bildirdi.

Bu amaç, Türkiye’nin, emisyonlarını bugünden itibaren azaltmaya başlayarak 2020’deki 523,9 milyon ton karbondioksit eş kıymeti düzeyinden 340 milyon ton karbondioksit eş pahası düzeyine çekmesi manasına geliyor.

Emisyon azaltım gayesinin güncellenmesi ve somut adımların atılmasının Türkiye iktisadına sağlayacağı yararları lisana getiren STK’ler, yenilenebilir güce geçişin enflasyonu düşüreceğini, güçte kendine yeterliliğin başarılacağını, güç maliyetlerinin azaltılacağını, yeni istihdam alanları yaratılacağını, yüksek teknolojili ve katma kıymetli yatırım alanlarını geliştirileceğini öngörüyor.

Buna nazaran, güneş ve rüzgardan daha fazla elektrik üretilmesi halinde tüketici enflasyonunun 7 puan düşürülebileceği hesaplanıyor.

Türkiye’nin, güneş ve rüzgar gücünden ürettiği elektriğin 1 yıl içinde 7 milyar dolar, neredeyse 1 aylık güç ithalatını önlediğine dikkat çekilirken, 2030’a kadar kömürden çıkılması halinde mevcut elektrik üretimindeki yüzde 60 yerlilik oranının yüzde 70’e kadar yükseltmenin mümkün olduğu belirtiliyor.

Güneş ve rüzgardan elektrik üretim kapasitesinin artmasının sanayi üretimindeki ilgili kıymet zincirini büyüteceği, güneşte 15-25 gigavatlık kapasite ekleriyle 0,8 milyar dolar olan üretimin 6,8-11,3 milyar dolar artırabileceği öngörülüyor.

Ayrıca, sıhhat problemleri ve bunların kamuya maliyetinin azaltılabileceği, işsizlik ve yoksullukla çaba imkanının yaratılacağı, global net sıfır dönüşüme uyumlu bir iktisat kurulurken, global iklim finansmanına erişim imkanı artacağı hesaplanıyor.

Çağrıda bulunan kuruluşlar ortasında Doğal Hayatı Müdafaa Vakfı, Ege Orman Vakfı, Greenpeace Akdeniz, HEAL Sıhhat ve Etraf Birliği, İklim Değişikliği Siyaset ve Araştırma Derneği, İNGEV, İstanbul Siyasetler Merkezi, Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği, TEMA Vakfı, Yeşil Fikir Derneği, YUVA, Avrupa İklim Aksiyon Ağı, Fosil Yakıtların Ötesi, İklim için Türkiye, İklim Öncüleri, Youth for Climate Türkiye ve Yuvam Dünya Derneği yer aldı.