Gizli CIA Belgeleri İfşa Ediyor: Tevrat’taki Ahit Sandığı Bulundu mu?

4 Dakika Okuma

Hz. Musa’ya iletilen On Emir’in işlendiği iki yeni taş levhayı içerdiğine inanılan Ahit Sandığı’nın (Ark of the Covenant) konumu uzun senelerdir sırrını muhafaza ediyor. Ancak CIA aracılığıyla kamuya açılan bir belgede, sandığın 1988 senesinde bulunduğu iddia ediliyor.

Tevrat’a göre, İsrailoğulları MÖ 13. asırda Mısır’dan ayrıldıktan kısa bir zaman sonra Ahit Sandığı’nı (İslam’da kullanılan ismiyle Tâbutu Sekîne) inşa etti. Hz. Musa, Tanrı tarafından verilen On Emir’i bu altınla kaplı kutsal sandığın içerisine yerleştirdi. Sandık, Kudüs’teki Süleyman Mabedi’nin en kutsal bölümünde muhafaza ediliyordu. Fakat MÖ 586 senesinde Babil ordularının Kudüs’ü işgali esnasında kayboldu.

Bu konuyla ilgili zaman içinde çeşitli kuramlar ortaya kondu. Bazı iddialara göre Ahit Sandığı Etiyopya’ya kaçırıldı ve Aksum’daki Meryem Ana Kilisesi’nde saklanıyor. Ancak bu konuda kesin bir kanıt bulunmuyor.

Daily Mail’in haberine göre ise kısa zaman önce erişime açılan CIA belgelerinde Ahit Sandığı’nın yerinin tespit edildiği iddia edildi.

ON EMİR NEDİR?

On Emir; Musevilik’te kıymetli görülen, Yaratıcı’nın Hz. Musa’ya bildirdiğine inanılan temel ahlaki ve dini kurallara deniyor. Tevrat’a göre, MÖ 13. asırda Sina Dağı’nda iki taş levha üzerine yazıldı.

Bu emirler şu şekilde özetleniyor:

Tanrı’dan başka tanrı benimseme.

Putlara tapınma.

Tanrı’nın adını gereksiz yere anma.

Şabat (Cumartesi) gününü mukaddes kıl.

Anne ve babana saygı duy.

Öldürme.

Zina yapma.

Çalma.

Yalan tanıklık yapma.

Komşunun malına veya eşine göz koyma.

Diğer taraftan, İslam Ansiklopedisi’ne göre, Kur’an-ı Kerim’de on emir ifadesi doğrudan bulunmuyor. Ancak İsrailoğulları ile yapılan anlaşmalara ve onların sorumluluklarına ilişkin bilgiler bulunuyor.

Buna göre, Hz. Musa, İsrailoğulları’nı Firavun’un baskısından kurtardıktan sonra kırk gün kırk gece sürecek bir görüşme için Sina dağına çağrıldı ve orada kendisine levhalar verildi.

Levhalarda insanlara nasihat olmak üzere her şeyin detaylarıyla açıklandığı, Allah’tan korkanlar için yol gösterme ve rahmet olduğu belirtiliyor ve daha fazla bilgi verilmiyor.

CIA VE “UZAKTAN GÖRÜŞ” DENEYİ

CIA’in 1970 ve 1980’lerde gerçekleştirdiği “Project Sun Streak” kapsamında, olağanüstü yetenekleri bulunduğu öne sürülen kişilerin bu sandığı bulmak için istihbarat toplamak için kullanıldığı ileri sürülüyor.

Bu kişilerden birinin, sadece koordinatlar verilerek Ahit Sandığı’nın yerini saptamaya çalıştığı ifade ediliyor.

CIA’in kamuya açılan belgelerinde, 1988’de yapılan bir denemenin sözü geçiyor. “Uzak Görüşçü No. 032” adlı şahsın, sandığın Ortadoğu’da saklandığını söylediği iddia ediliyor.

İddiaya göre bu kişi, sandığın ahşap, altın ve gümüşten yapıldığını ve üzerinde altı kanatlı bir melek resmi bulunduğunu dile getirdi. Bununla birlikte, sandığın bulunduğu yerin yer altında, karanlık ve rutubetli bir alan olduğunu da belirtti.

Bahsi geçen kişi, sandığın korunduğunu ve ancak “yetkili kişiler” tarafından açılabileceğini söyledi. Zorla açılmaya çalışılması durumunda “bilinmeyen bir güç” tarafından saldırıya uğranacağını iddia etti.

ETİYOPYA VE ALTERNATİF KURAMLAR

Diğer yandan, Ahit Sandığı’nın Etiyopya’da olduğu iddiası da uzun zamandır ifade ediliyor.

Rivayete göre, Sheba Kraliçesi ile Kral Süleyman’ın oğlu Menelik, sandığı Kudüs’ten çalarak Etiyopya’ya getirdi ve Aksum’daki kiliseye yerleştirdi. Ancak 20. asırda sandığı gördüğünü iddia eden bazı uzmanlar, bunun sadece bir kopya olduğunu belirtmişti.

Ahit Sandığı’nın nerede olduğu tartışması hala devam etse de sözü edilen CIA evrakları, ABD istihbaratının bu konuya uzun senelerdir ilgi duyduğunu ve olağanüstü yetenekleri olduğu söylenen kişilerle araştırmalar yaptığını gösteriyor.

Bu Makaleyi Paylaş
Yorum yapılmamış