
Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri’ne (CDC) göre, demans tehlikesini yükselten faktörler arasında fiziksel hareket azlığı, kontrolsüz şeker hastalığı, yüksek kan basıncı, duyma kaybı, sigara ve alkol tüketimi bulunuyor. Yakın zamanda yapılan bazı araştırmalar, düzensiz uyku alışkanlıklarının da bu tehlikeyi artırabileceğini işaret ediyor. Ancak, aşırı ya da yetersiz uykunun etkisi konusunda kesin bir fikir birliği mevcut değil.

UYKU SÜRESİ VE DEMANS ARASINDAKİ İLİŞKİ
Geniş çaplı incelemeler, uyku süresinin çok uzun ya da kısa olmasının zihinsel gerileme ve demans tehlikesini yükseltebileceğini gösteriyor. Orta yaşlarda kısa uyku süresi ile daha yüksek demans tehlikesi arasında ilişki olduğu belirtilirken, gecede 9 saatten fazla uyumanın da sinir hücrelerinin hasarı ve demans ile bağlantılı olduğu ileri sürülüyor.
California Üniversitesi, San Francisco’daki bilim insanlarının gerçekleştirdiği bir inceleme, uyku düzenini takip etmek için uyku takip cihazları kullandıkları 733 kadında, sık sık gündüz uykusu yapmanın ve 24 saatlik uyku süresinin uzamasının demans geliştirme tehlikesini ikiye katladığını tespit etti. Bu inceleme, Neurology dergisinde yayınlandı.

Araştırmaya dahil edilen 733 kadın, 65 yaşın üzerinde ve başlangıçta zihinsel sorun ya da demans tanısı almamıştı. Araştırmacılar, katılımcılara 24 saatlik uyku-uyanıklık aktivitelerini ölçmek için aktigraf cihazları verdiler. 5 yıl boyunca izlenen kadınlar, gece uykusu, gündüz uykusu ve sirkadiyen dinlenme aktiviteleri gibi değişkenler vasıtasıyla incelendi.
Sonuçlar, üç temel uyku profilini ortaya çıkardı:
- Dengeli Uyku: Uyku niteliği dengeli ya da hafif iyileşmiş.
- Azalan Gece Uykusu: Gece uyku süresinin ve niteliğinin azalması.
- Artan Uyku Hali: Hem gündüz hem de gece uyku süresi ve niteliğinde büyük artış.

Araştırmanın sonunda, artan uyku hali olan kadınların, 5 yıl boyunca stabil uyku profili sergileyenlere göre yaklaşık iki kat daha fazla demans tehlikesi taşıdığı saptandı. Ancak, artan uyku hali, yalnızca MCI (hafif zihinsel bozukluk) tehlikesinde bir artışla ilişkilendirilmedi.

UYKU SİSTEMİNDEKİ YIPRANMA NEDEN DEMANS TEHLİKESİNİ YÜKSELTİYOR?
Uzmanlar, aşırı uyku hali ve sık sık gündüz uykusu yapmanın demans ile ilişkili olabileceğini belirtiyor. Uyku sorunlarının, erken sinirsel hasarı işaret edebileceği ve beyin işlevlerindeki bozulmaların uykuyu düzenleyen bölgeleri etkileyebileceği ifade ediliyor. Uyku niteliğinin kötüleşmesi, Alzheimer gibi hastalıklarla ilişkili proteinlerin temizlenmesini engelleyebilir.
Toronto Üniversitesi’nden Sinirbilim uzmanı Ben Dunkley, uyku bozukluklarının demans tehlikesini artırabilecek önemli bir faktör olduğunu vurguladı. Düzenli uyku alışkanlıklarının ve uyku hijyeninin iyileştirilmesinin, beyin sağlığını olumlu yönde etkileyebileceğine dikkat çekti.

Bu inceleme, uyku düzenindeki değişikliklerin ileri yaşlarda demans tehlikesine katkıda bulunabileceğine dair daha fazla kanıt sunuyor. Uzmanlar, uygun bir uyku sisteminin korunması gerektiğini, istikrarlı uyku programları ve yaşam tarzı değişikliklerinin beyin sağlığını iyileştirebileceğini belirtiyor. Uyku niteliğinin iyileştirilmesi, demans tehlikesini azaltmak için önemli bir adım olabilir.

Bu tür incelemeler, uyku ve zihinsel sağlık arasındaki ilişkiyi daha iyi anlamamıza yardımcı olurken, uyku bozukluklarının önlenmesi için gerekli önlemleri almak, ileri yaşlarda zihinsel bozulmayı engellemeye yönelik değerli bir strateji olabilir.


