New York Post gazetesine konuşan Dr. Thomas Michael Kilkenny’ye göre, sağlıklı bir ilişkisi bulunan çiftlerin beraber uyuması, duygusal bağı kuvvetlendirir. Bu durum, uyku verimini yükseltebileceği için REM periyodunun da daha tesirli olmasına imkan tanır. Tesirli bir REM periyodu, hafıza üzerinde olumlu sonuçlara sahiptir.
Beyin dalgalarını araştıran çalışmalar, eşle beraber uyumanın uyku süresini belirgin şekilde artırdığını gösterdi. Katılımcılar, eşleriyle beraber uyuduktan sonra daha çok dinlenme hissi yaşadıklarını ifade ettiler.

Cinsel ilişki, kucaklaşma, el ele tutuşma ve ortak ritme ahenk sağlama gibi davranışlar, stresin azalmasına yardımcı olan oksitosin salgılanmasını çoğaltabilir. Oksitosin, insanların daha çabuk uykuya geçmelerini sağlayabilir. Ek olarak, duygusal denetim ve beyin gelişimine destek sağlayan REM uykusunun çoğalması da bu süreçte önemli etkilere sahiptir.
Kilkenny, bu durumu “Huygens senkronizasyonu” olarak bilinen bir duruma benzetiyor. Huygens senkronizasyonu, yan yana konulan iki sarkaçlı saatin, titreşimler vasıtasıyla birbirlerini etkileyerek sonunda senkronize olmasını ifade ediyor.
Dr. Kilkenny, beraber uyuyan kişilerin kalp atışlarının birbirleriyle etkileşimde bulunarak gece boyunca değiştiğinin de vurguladı. Bu durum, nörolojik düzeyde stres tepkilerinin azalmasıyla bağlantılı bulundu.


