Eşini tehdit için çocuğunun boğazına bıçak dayayan baba “ev hapsi” önlemiyle tahliye edildi.
İzmir 18. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, müşteki F.C. Ses ve Manzara Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı, tutuklu sanık Ş.A. ile taraf avukatları da salonda hazır bulundu.
Dosyanın ağır ceza mahkemesine gönderilmesinin akabinde gerçekleştirilen birinci duruşmada kelam verilen Ş.A., olayların bu etaba kadar gelmesinin nedeninin o periyot evli olduğu F.C. olduğunu argüman etti.
“BIÇAĞI MUTLAKA BOĞAZINA DAYAMADIM”
F.C.’nin, kendisini aldattığını ve telefonunu daima kendisinden kaçırdığını ileri süren Ş.A., “Kaçtığı adamla birlikte beni tehdit edip, ruhsal baskı yapıyordu. ‘Senden olan çocukları istemiyorum’ dedi. Tekraren karakola gittim. Pişmanım, bu olay daima gözümün önüne geliyor. Eşim ve çocuklarıma bakmak için gece gündüz çalıştım. Birlikte olduğu adamla bana fotoğrafını gönderdi. Bir anlık öfkeyle, sonla ne yaptığımı bilmiyorum, bıçağı muhakkak boğazına dayamadım.” dedi.
Önceki sözlerindeki çelişkiler de sorulan Ş.A., “Bir anlık öfkeyle kendimi ve çocuklarımı öldürmek istedim.” diye konuştu.
Sanığın avukatı ise müvekkilinin, geçen hafta resmi olarak boşandığını belirtti.
“BENİM DE BOĞAZIMA BIÇAK DAYADI”
Söz verilen müşteki F.C. ise, daima şiddet gördüğünü sav ederek şu sözleri kullandı:
“Ayrılmak istediğimde istek gösterilmedi. Benim de boğazıma bıçak dayadı, ondan kurtuldum. Etrafına çocukları öldüreceğini söylüyordu. Saklılık kararı aldırttım ve kendime yeni mesken tutmuştum. Daha sonra bankaya gitmiştim, ‘acil telefonu aç’ diye ileti attı. Manzaralı aramayı açtığımda telefonu Berat’ın önüne koydu. ‘Çocuğun boğazını keseceğim, canlı canlı izle’ dedi. Kayıt aldıktan sonra aramayı kapattım, emniyeti arayıp şikayetçi oldum.”
Mahkeme heyeti, Ş.A.’nın “ev hapsi” halinde isimli denetim önlemiyle tahliyesine karar vererek duruşmayı erteledi.
NE OLMUŞTU?
Burdur’da bulunan F.C. (26), İzmir’de yaşayan ve o devir boşanma kademesinde olduğu Ş.A’nın (32) kendisini manzaralı arayıp tehdit etmek için çocuğunun boğazına bıçak dayadığı şikayetiyle savcılığa başvurmuş, şikayet üzerine 18 Kasım 2024’te polis gruplarının gözaltına aldığı Ş.A. tutuklanmıştı.
Babanın yanında bulunan çocukların Aile ve Toplumsal Hizmetler Vilayet Müdürlüğünce müdafaa altına alındığı açıklanmıştı.
Ş.A. hakkında çocuğu B.A’ya yönelik “kasten yaralama” ve “silahla tehdit” hatasından 6,5 yıl, eşine karşı ise “silahla tehdit” hatasından 2 yıla kadar olmak üzere toplam 8,5 yıl mahpus cezası istemiyle İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianame İzmir 29. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.
İlk duruşmada tahliye edilen sanık, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca tahliye kararına itiraz edilerek yine tutuklanmıştı. Daha sonra İzmir 29. Asliye Ceza Mahkemesi “görevsizlik” kararı vererek, belgeyi ağır ceza mahkemesine göndermişti.
İzmir 18. Ağır Ceza Mahkemesi de olayda “tehdit” hatasının oluştuğunu belirterek kovuşturma misyonunun asliye ceza mahkemesinde olduğuna karar vermişti.
Her iki mahkemenin “görevsizlik” vermesiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesine gönderilen belgede 23’üncü Ceza Dairesi, sanığın üzerine atılı suçlamaların ağır ceza mahkemesinin konusu olduğuna karar verip, İzmir 18. Ağır Ceza Mahkemesinin misyonsuzluk kararını kaldırmış, sanığın “kasten öldürmeye teşebbüs” suçlamasıyla yargılanmasına hükmetmişti.
