Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde türban takan bir öğrencinin eğitim kurumuna girişi durduruldu. Öğrencinin annesi Nazlı Şimşek, yaşadıklarını paylaştı. Şimşek, “Ne yazık ki, sene 2025 olmasına rağmen 28 Şubat dönemini yaşıyoruz. Çocuğum ayrı, biz ayrı şekilde ikna edilmeye çalışıldık. Çeşitli karalamalara maruz kaldık.” şeklinde konuştu.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin başkenti Lefkoşa’da sekizinci sınıf öğrencisi olan bir kız çocuğu, türbanı nedeniyle eğitim kurumuna alınmadı.
Olay, sosyal medyada paylaşılan görüntülerle duyuldu.
Görüntülerde öğrencinin eğitim kurumuna girişinin engellendiği görüldü. Milli Eğitim Bakanlığı Genel Ortaöğretim Dairesi Yöneticisi Yusuf İnanıroğlu, öğrencinin eğitim kurumuna kabul edilmesi gerektiğini ifade etmiş ancak bu istek okul yönetimi tarafından geri çevrilmişti.
Kız çocuğunun annesi Nazlı Şimşek, yaşadıklarını aktardı.
Anne Şimşek, yaşadıklarının 28 Şubat dönemindeki türban mağduriyetine benzer olduğunu söyleyerek, şunları dile getirdi:
“Maalesef, sene 2025 ve biz 28 Şubat’ı yaşıyoruz. Çocuğum ayrı, biz farklı şekilde ikna edilmeye çalışıldık. Çeşitli iftiralara maruz kaldık. Çocuğumuza zorla türban giydirdiğimiz iddia edildi. Böyle bir şey nasıl mümkün olabilir?
Kızım kendi isteğiyle örtündü. Çocuğum eğitiminden mahrum kalıyor ve bunu yapanlar öğretmenler sendikası. Eğer eğitimciler çocuğumun eğitimine bu kadar önem veriyorlarsa onu okula alsınlar.”
“BU ŞEKİLDE GELMEN OKUL YÖNETMELİĞİNE AYKIRI”
Kızının kendi kararıyla türban taktığını ve sömestr tatili bitiminden sonra da eğitim kurumuna bu şekilde gittiğini belirten Şimşek, birkaç gün sonra okul yönetimi tarafından kızının, “Bu şekilde gelmen yasak, okul yönetmeliğine aykırı.” şeklinde uyarıldığını ve akabinde kendilerinin eğitim kurumuna çağrıldığını söyledi.
Şimşek, okul yönetimi ile aralarında görüşme yaptıktan sonra yönetimin kızının eğitim kurumuna başı kapatan boneyle gelmesine razı olduğunu ancak dört gün sonra kızının dört gün sonra baskı gördüğünü aktararak, “Ben onlara kızımın göz tansiyonu olduğunu ve ağlamaması gerektiğini söylemiştim. Kızım o gün eğitim kurumundan ağlayarak eve geldi. Ben de okulu aradım. Onlar, kızımın iyiliğini düşündüklerini dile getirdiler. Daha sonra, ‘Biz çocuğun iyiliğini düşünüyoruz, çocuğun işte okul hayatını, sağlığını, psikolojisini düşünüyoruz.’ gibi ifadeler kullandılar.” dedi.
Kızının daha sonra da aynı boneyle eğitim kurumuna gitmeye devam etmesinin ardından okul yönetiminin kızı hakkında disiplin işlemi başlattıkları haberini aldıklarını belirten Şimşek, grafik tasarım eğitimi almak isteyen kızına Hala Sultan İlahiyat Kolejine gitmesinin önerildiğini ancak kızının okulunu sevdiğini ve bırakmak istemediğini ifade etti.
ÜÇ HAFTADIR OKULA GİDEMİYOR
Anne Şimşek, kızının üç haftadır eğitim kurumuna gidemediğini de sözlerine ekledi.
Şimşek, psikolojik olarak çok zor zamanlar geçirdiklerini ve adeta 2025 yılında 28 Şubat dönemini yaşadıklarını anlatarak, “Kızımın iradesi çok güçlü. Onun iradesi bizi ayakta tutuyor. Onun sayesinde ayakta kalabiliyoruz çok şükür.” şeklinde konuştu.


