Almanya’daki Johannes Gutenberg Üniversitesi’nden araştırmacılar, bu “geri dönüşü olmayan nokta”nın, bir ekipmenin ayrılığa karar vermesinden önceki 7 ila 28 ay arası bir süreye eşit olduğunu keşfetti. Takım, ilişkilerin sona ermeden önceki iki aşamayı inceledi: Memnuniyetin yavaşça azalması ve sonunda her şeyin sona erdiği, hiçbir şeyin durduramayacağı ‘geçiş noktası’.
Diğer önemli bir bulgu ise, bağlantıyı sonlandıran tarafın, terk edilen kişiye yaklaşık bir yıl önce bu “son düşüş” aşamasına girmesi. Terk edilen kişi, partnerinin ilgisini sonlandırmaya karar verdiğini fark ettiğinde, ilişki memnuniyeti hızla azalmaya başlıyor.
İLİŞKİLERDE GİZLİ DÜŞÜŞ: BİR GECEDE OLMAZ
Johannes Gutenberg Üniversitesi’nden Profesör Janina Bühler, ayrılıkların çoğunlukla beklenmedik bir şekilde gerçekleştiği düşünülse de, aslında bu sürecin çok daha yavaş ve gizli bir şekilde ilerlediğini belirtti. Bühler, “Bu kritik noktaya ulaşmadan önce alakanın bozulma belirtilerini fark edebildiğiniz sürece, zorlu bir bağda hala umut olabilir” dedi.
Çalışmanın başyazarı Bühler, “Bu son aşamaya ulaşıldığında, münasebetin sona ermesi kaçınılmazdır” diyerek, bu noktaya ulaşmadan önce erken uyarı sinyallerine dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.
AYRILIK ÖNCESİ DÖNÜŞÜM İNCELENDİ
Araştırmacılar, bir münasebetin başlangıcından itibaren geçen süreyi değil, ayrılığa kadar geçen süreyi inceledi. Bu şekilde, her iki tarafın ayrılana kadar hissettiği memnuniyet düzeyine odaklanarak, alakayı etkileyen bir model keşfettiler.
Bühler ve ekibi, Almanya, Avustralya, İngiltere ve Hollanda’da dört farklı araştırma gerçekleştirdi. 11.295 kişinin bağlarını incelediler ve bu kişileri 12 ila 21 yıl boyunca izlediler. Araştırma, başarısız ilişkilerde, tıpkı beynin yaşlanma süreci gibi, çok ince bir düşüş yaşandığını ve bu düşüşün bazen 10 yıl sürebildiğini ortaya koydu.
Araştırma, bağlantıların ayrılık noktasına gelmeden önce bir tür “terminal evre”ye girdiğini ve bu noktada bağlantı memnuniyetinin ani bir şekilde düştüğünü buldu. Değişik bir açıdan, terk edilmek üzere olan partnerin bu sürecden büyük ölçüde habersiz olduğu ve yaşam tatminlerinin hala yüksek olduğu görüldü.
Kontrol grubunda yer alan ve alakalarını sürdürmeye devam eden kişilerde ise bu tür bir “terminal evre” gözlemlenmedi.
İLİŞKİNİZİ KURTARMAK İÇİN FARKINDALIK ÖNEMLİ
Araştırmalar, biten bir ilgiyi geri kazanma şansınızın, fakat “terminal evre”ye girmeden önceki yavaş düşüş aşamasında olabileceğini gösteriyor. Bühler, en önemli noktanın, münasebetin memnuniyet düzeyinin hızla azalmaya başlamadan önce farkına varmak olduğunu belirtiyor.
Peki, işler kötüye gidiyorsa ne yapmalısınız?
Psikoterapist Amy Morin, sağlıklı bir bağlantıyı sürdürmek için temel özellikler sıraladı. Bunlar arasında, münasebet sorunlarını görmezden gelmemek, partnerin eksikliklerini düzeltmeye çalışmamak, son noktaya koymak ve en önemlisi, başta neden aşık olduğunuzu hatırlamak yer alıyor.
Araştırma, bağlantılardaki “geri dönüşü olmayan nokta”ya dikkat çekerek, partnerlerin, bu süreçte alacakları tedbirlerle hala umut olabileceğini vurguluyor.
