
Erzincan şehir merkezindeki İnönü Mahallesi’nde yer alan tandır ekmeği fırınında kadınlar, emeklerini tandırda değerlendiriyorlar. Deniz Kurutaş’ın eşiyle beraber yaklaşık 9 sene önce kurdukları fırında üretilen tandır ekmeklerine yoğun bir ilgi bulunuyor.

Fırında hem patron hem de çalışan olan Deniz Kurutaş, “Eşimle birlikte normal bir fırında pasta işine girdim. Daha sonra kendi işimizi açmaya karar verdik. Çok rağbet gördü, memnun olduk. 9 senedir katkısız bir şekilde üretim yapmaya devam ediyoruz. Ben hamur açma makinesi dahi kullanmıyorum. Çünkü metal değdiği zaman ekmeğin içeriği kayboluyor.

Bu sebeple ne kadar doğal yaparsak o kadar iyi. Hala eskiden olduğu gibi oklava kullanıyoruz. İnsanlar, ekmeğin tadını nereden aldığımızı soruyorlar, doğal yöntemlerle alıyoruz cevabını veriyoruz. Annelerimizin köyde yaptığı gibi üretmeye çok özen gösteriyorum” şeklinde konuştu.

Kurutaş, tandır ekmeğinin tulum peyniri ile vazgeçilmez bir ikili olduğunu ifade ederek, ünlü yaprak dönerinin yanında da mutlaka tandır ekmeği tüketildiğini belirtti.

Fırında çalışarak aile bütçesine katkıda bulunan Gülhan Dadaş ise tandır ekmeğinin yapım aşamalarını anlatarak, “Önce yoğuruluyor, sonra beze yapılıyor. Daha sonra uygun kıvama gelene kadar dinlendiriliyor. Ardından tandırda birimiz açıyor, diğerimiz pişiriyoruz” şeklinde konuştu.

Tandır ekmeğine olan talebin yüksek olduğunu dile getiren Dadaş, işlerin yoğun olduğunu, yurt dışından ve diğer illerden de sipariş aldıklarını belirtti.
Geçmişten bugüne kadar gelen ve Erzincan’ın dağ köylerinde hala kullanılan tandırlar, birbirinden güzel lezzetlerin pişirilmesinde kullanılıyor. Anadolu’da asırlardır kullanıldığı bilinen tandırlarda, kadınlar tarafından bir gece önceden mayalanıp sabahın erken saatlerinde hazırlanan hamurlarla Türk kültüründe önemli bir yere sahip olan tandır ekmeği pişiriliyor.


