Yalı Çapkını dizisinin 97. bölümünde; Ferit’in Seyran’a evlenme önerisinde bulunması ilgi çekti.
Başrollerini Afra Saraçoğlu, Mert Ramazan Demir ve Çetin Tekindor’un üstlendiği Yalı Çapkını’nın son bölümünde; Hatice, iftar sofrasında Ferit ve Abidin sayesinde konağa geri döndüklerini ifade ederken; Seyran ve Ferit de birbirlerine sevgilerini dile getirdi.
Ertesi gün Seyran, Ferit ve İfakat’ın yatırımcılarla görüşmeye gittiğini öğrenince endişelenirken; Orhan da Seyran‘ın imza attığını öğrendi.
Orhan ve Seyran, onlara ulaşmaya çalışırken; Esme ve Kazım da Abidin’e olan tepkilerini saklayamadı. Suna da Abidin’i affedemediğini söyleyen anne ve babasına “Beni de üzüyorsunuz böyle yaparak” şeklinde karşılık verdi.
Seyran’ın imzayı attığını öğrenen ve öfkelenen Ferit, önce ona sonra babasına tepki gösterdi. Ferit Korhan, babası Orhan’a “Hep beni engelliyorsun. Sen bana hiç baba olmadın mı?” dedi.
Daha da sinirlenen Orhan ise, “Sen bu akılla şirket falan yönetemezsin. Seyran akıllıca davranıp o imzayı atmış. Bize teşekkür edeceğine tepki gösteriyorsun” deyince Ferit de “Sen benim başarılarımı çekemiyorsun baba” dedi.
Yaşananlara üzülen Orhan, İfakat’la dertleşirken; Seyran da Esme ve Gülgün’e olanları anlattı. Gülgün ona karşılık verince restorandan ayrılan Seyran, Cengiz’den yardım istedi. Ferit’in yanına giden Cengiz, içeri girmeden Seyran’a haber verdi.
Ferit, Cengiz’e “Dedemin bana gösterdiği babalığı öz babam göstermedi. Ben zor durumda kaldığımda bir kez bile babama gitmedim, çünkü çözemeyeceğini biliyorum” dedi.
Orhan, Gülgün’le konuşmaya giderken; Seyran da Ferit’e gidip “Sana ihanet etmedim. Yatırımcılar bana süre falan tanımadı” dese de kendini anlatamadı.
Suna ise restorana gidip annesiyle konuştu. Ardından Abidin’le buluşup “Annem seni hiç affetmeyecek, seninle birlikte olduğum için beni de. O yüzden gidelim. Ben çocuğumuzun anne ve babasının mutlu olmasını istiyorum” dedi.
O sırada savcı ile konuşan ve işinde sorun yaşadığını dile getiren Ferit, annesinin isteği üzerine restorana yardıma gideceğine dair söz verdi.
Tüm bunlar yaşanırken gitmeye hazırlanan Suna ve Abidin’in kararını önce İfakat sonra Hatice öğrendi. Buna karşı çıkmayacağını söyleyen Hattuç, “Benden haberiniz olacak” dedi.
Konağa İfakat’ın yeğeni Serpil geri döndü. Karam ile işbirliği yapan Serpil, teyzesiyle restorana gitti.
Ferit’in kendisine olan öfkesi dinmeyince onun için hayatından bile vazgeçtiğini belirten Seyran, Ferit’in “Ben çocuk istemiyorum” demesiyle şaşkına döndü.
Ertesi sabah Abidin ve Suna’nın Londra’ya yerleşme kararı herkesi şaşırttı. Suna, annesi ve babasına çocuğunun mutlu büyümesini istediğini söylerken; Abidin de Ferit’e “Ben sizin için çalışırken bile hiç bu kadar dışlanmış hissetmedim” dedi.
Bu sırada Kazım da Ferit’in işini geri kazanması için yatırımcıları iftara davet etti. Seyran, bunu öğrenince yıkılırken; Orhan ve Ferit de aralarındaki problemleri çözdü.
Kazım ve Seyran da dertleşip birbirlerini sevdiklerini ifade ederken; yatırımcılar restorana geldi.
Ferit şaşkınlıkla bakarken; Seyran da savcıyı yatırımcılarla konuşması için ikna etti. Yatırımcılarlayaptıkları sözleşmeye gizlilik maddesi eklediklerini söyleyen Seyran, Ferit’i razı etti.
Savcı yatırımcılara gelişmeleri aktarınca anlaşma aynen korundu. Halinden memnun olan Ferit, herkese ayrı ayrı teşekkürlerini sundu.
Akşam Karam’ın Serpil aracılığıyla restorana gönderdiği alarmlı çiçekle herkesi ürkütürken; Suna da stres yüzünden sıkıntı yaşadı.
Ertesi gün Ferit ile görüşen Seyran, ilişkilerine dair konuşmak istedi. Önceden kaygıları olduğunu dile getiren Seyran, ardından geç kalmaktan çekindiğini belirtti.
Seyran “Biz birbirimizi çok incittik” derken; Ferit Korhan ise “Daha da çok inciteceğiz. Çünkü ben rüzgarım sen de yağmursun. Biz bir araya gelince şimşekler çakıyorsa bu bizim suçumuz mu? Biz seninle ne olursa olsun yitip gitmeyiz. Çünkü biz birbirimizin yuvasıyız. Biz insanların tadamadan öldüğü şeyi keşfettik. Diğer yarımızı… Biz birbirimize olduğu gibi çocuklarımıza da yuva olacağız” şeklinde konuştu.
Seyran’a bir jest yapan Ferit, onun gözlerini kapatıp Yetiştirme Yurdu’na götürdü. Seyran’a “Bizim hiçbir zaman bir çocuğumuz olmayacak çünkü ben senin hayatını tehlikeye atamam. Ben sensiz çocuğu ne yapayım ki. Ama bir ailemiz de olsun istiyoruz. Burada ailesi olmayan bir sürü çocuk var. Hem seninle anne baba olabiliriz hem de sen sürekli benim yanımda olursun” ifadesini kullandı.
Gözyaşlarına boğulan Seyran çok sevinince karşısında diz çöken Ferit, “Benimle son kez evlenir misin? Yüzük yok ama” deyince çocuklardan biri parmağındaki yüzüğü çıkarıp hediye etti. Onu parmağına takan Seyran da Ferit Korhan’a üçüncü kez “evet” cevabını verdi.
Yalı Çapkını’nın final sahnesi sosyal medyada en çok konuşulan konular arasına girdi.
“Ferit, ağabeyinin başaramadığını başaracak”
“Seyran ve Ferit örtbas ettiklerini gün yüzüne çıkardılar”
“Ferit harika düşünmüş”
“Ferit, Seyran’a duyduğu sevgiyi daha iyi anlatamazdı”
“Mutluluğu sonuna kadar hak ediyorlar”