
Afrika’nın Sahel Bölgesi, tarihte ilk kez terörle bağlantılı tüm vefatların yarısından fazlasının görüldüğü alan olarak “küresel terörizmin odak noktası” durumuna geldi.
14 senedir her sene yayınlanan Global Terör Endeksi’ne (Global Terror Index, GTI) göre 2024 senesinde dünya çapında terör eylemleri sonucu ölen 7.555 kişinin yüzde 51’i, yani 3.885 kişi Sahel bölgesinde hayatını kaybetti.
Rapora göre 2015 senesinde 11.000 kişi şeklinde kaydedilen terör kaynaklı ölümlerde dünya genelinde azalma görülse de bu sayı Sahel bölgesinde özellikle cihatçı grupların etkisini artırması ile 2019 senesinden bu yana on kat fazlalaştı.
Endeksi, global barış ve çatışmalarla alakalı inceleme yapan düşünce kuruluşu İktisat ve Barış Enstitüsü (Institute for Economics and Peace) yayımladı.
Kuruluş, terörü “siyasi, ekonomik, dini veya sosyal bir gaye doğrultusunda korku, baskı veya tehdit oluşturarak yasal olmayan güç ve şiddet uygulamak veya kullanmakla tehdit etmek” şeklinde tanımlıyor.
Sahel neresi?
Sahra Çölü’nün hemen güneyinde yer alan Sahel bölgesi Burkina Faso, Mali, Nijer, Kamerun, Gine, Gambiya, Senegal, Nijerya, Çad ve Moritanya’yı içine alarak Afrika kıtasını batı kıyılarından doğuya kadar kateden geniş bir alanı kapsıyor.
Dünyada doğum oranının da en yüksek olduğu bölgelerden biri olan Sahel’de nüfusun yaklaşık üçte ikisi 25 yaşın altında.
Cihatçı gruplar baskın
GTI raporuna göre Batı’da “yalnız terör eylemleri” artış gösterirken Sahel’de silahlı cihatçı gruplar yükselişte. Saldırıların büyük bir bölümü ise Sahel’deki İŞİD bağlantılı gruplar ve El Kaide’nin bölgedeki kolu Cemaat Nusret el İslam vel Müslimin (CNIM) tarafından yapıldı.
Afrika Güvenlik Sektörü Ağı (African Security Sector Network – ASSN) idare heyeti başkanı Niagale Bagayoku bu grupların bölgede “yeni bir hukuk düzeni kurmaya çalıştıklarını” ifade ederek “Şeriat prensiplerine dayanan bir adalet sistemi hayata geçirmeye çabalıyorlar” diyor.
Bagayuku, bu süreçte “grupların yetki ve alan kazanmak için de birbirleriyle rekabet halinde” olduklarını sözlerine ekliyor.
IŞİD ve CNIM etki alanını büyütüyor
Birleşmiş Milletler’in Mali ülkesiyle ilgili uzmanlar kuruluna göre IŞİD’in Sahel kolu, Mali’deki 2020 ve 2021 ihtilallerinden bu yana egemen olduğu toprakları özellikle ülkenin Burkina Faso ve Nijer ile sınırı bulunan doğu alanlarında iki katına çıkarırken, CNIM de etki alanını genişletmeyi sürdürdü.
GTI raporu ayrıca her iki örgütün de militan toplamayı sürdürdüğünü, bunlar arasında çocukların da olduğunu belirtiyor.
Jeopolitik risklerle ilgili danışmanlık şirketi Control Risks’te uzman analist olan Beverly Ochieng “halkın çok çaresiz olduğu” bu bölgede “insanların silahlı gruplara genellikle diğer tercihleri kalmadığı için katıldıklarını” söylüyor.
‘İhtilal kuşağı’
Rapor ayrıca bölgedeki siyasal istikrarsızlık ve güçsüz yönetimlerin asi grupların gelişmesi için uygun bir ortam oluşturduğunu ve çatışmaların “terörizmin asıl tetikleyicisi” olduğunu kaydediyor.
Sahel, Afrika’nın “ihtilal kuşağı” olarak da biliniyor. 2020 senesinden bu yana bölgede altı başarıya ulaşmış ihtilal meydana geldi. Bunlardan ikisi , ikisi , diğerleri de ve Nijer’de oldu. Bu devletlerin hepsi şu anda askeri cunta idaresinde bulunuyor.
Londra Üniversitesi’ne bağlı Afrika ve Doğu İncelemeleri Fakültesi’nden (SOAS) Dr. Folahanmi Aina, Sahel’de kuvvetli merkezi hükümet ve yerleşmiş sosyoekonomik sınıf ayrımının belirgin olduğu “devlet toplumun” “tamamen yıkıldığı bir süreç yaşandığını” belirtiyor.
Dr. Aina, “Bu durumun insan odaklı yönetimi ve yerel problemleri öncelik haline getirmeyen siyasi önderlerin senelerdir süren ihmallerinden kaynaklandığını, sonuç olarak birikerek derinleşen şikayetlerin, terör örgütlerinin kötüye kullanabileceği bir zemin oluşturduğunu” söylüyor.
Sivil yönetimlerin asi grupların meydana getirdiğiGüvenlik tehditleriyle başa çıkılamadığı düşüncesi oldukça yaygın. Ancak Dr. Aina’ya göre “Askeri darbelerin yönetime gelmesi durumu iyileştirmedi, aksine güvenlik problemi daha da kötüleşti”. Ayrıca, “Bu yönetimler de devlet yönetiminin zorlu sorumluluklarını üstlenmek konusunda profesyonel olarak donanımlı değiller”.
Gerçekten de Küresel Terörizm Endeksi’ne (GTI) göre 2024’te Burkina Faso “ardışık iki yıl boyunca terörizmden en çok etkilenen ülkeler” sıralamasında zirvede yer aldı. Endeksin yayınlandığı 14 yıl boyunca Irak ve Afganistan haricinde bu listenin en üstünde bulunan tek ülke Burkina Faso oldu.
Uyuşturucu Trafiği
Rapora göre cihatçı örgütler Sahel’deki faaliyetlerini rehin alma, hayvan çalma gibi çeşitli yasa dışı ekonomik eylemlerle finanse ediyorlar.
Bölgenin aynı zamanda Güney Amerika’dan Avrupa’ya kokain taşıyan uyuşturucu tacirleri için önemli bir geçiş noktası haline geldiği belirtilen raporda, “uyuşturucu ticaretinin Sahel’de terörle ilişkili faaliyetler arasında en kazançlı yollardan biri” olduğu vurgulanıyor.
Ek olarak raporda bazı grupların doğrudan organize suçlarla ilişkilendirilmekten kaçındığı, bunun yerine “vergi toplamayı veya para karşılığında güvenlik ve koruma hizmeti sunarak gelir sağlamayı tercih ettiği” ifade ediliyor.
Rapora göre, “Bu yöntemle gruplar sadece gelir elde etmekle kalmıyor, aynı zamanda yerel halkla ilişkilerini güçlendirerek etki alanlarını da genişletebiliyor.”
İsyancı gruplar ayrıca Sahel’deki zengin doğal kaynaklar üzerinde kontrol kurma konusunda da rekabet halinde.
Nijer dünyanın yedinci büyük uranyum üreticisi konumunda ve bölgede yaygın olan küçük ölçekli altın madenleri genellikle IŞİD-Sahel ve CNIM gibi örgütler tarafından yönetiliyor.
Rusya ve Çin’e Yönelme
Bölgedeki son darbe dalgasının ardından Sahel hükümetleri militanlarla mücadelede destek almak için Fransa ve ABD gibi Batılı müttefiklerinden uzaklaşarak Çin ve Rusya’ya yöneldi.
Ochieng, “Şu anda Rusya’nın Afrika Kolordusu olarak bilinen (eski adıyla Wagner Grubu) Rus paralı askerlerini daha aktif bir şekilde yönettiğini biliyoruz” diyor.
Ochieng’e göre “Bu paralı askerlerin görevi, yerel orduları bölgedeki isyancı gruplara karşı mücadelede eğitmek ve desteklemekti. Ancak şu ana kadar bu çabaların etkili olduğu söylenemez”.
Afrika’ya Yayılma Tehlikesi
Sonuç olarak GTI raporu, terörün, “merkez üssü” olarak tanımlanan Sahel’den komşu ülkelere de sıçrama tehlikesinin olduğu uyarısında bulunuyor.
Rapora göre bu sıçrama çoktan başlamış olabilir.
Togo’da 2024 yılında 10 terör saldırısı sonucunda 52 kişi hayatını kaybetti. Bu sayı, endeksin yayınlanmaya başladığı tarihten bu yana bir ülke için kaydedilen en yüksek sayı ve bu saldırılar özellikle Burkina Faso sınır bölgelerinde yoğunlaşıyor.
Ochieng de bu değerlendirmeye katılarak “militan grupların bölgede Benin ve Togo gibi diğer Batı Afrika ülkelerine yayılma tehlikesinin çok yakın” olduğunu ifade ediyor.