
İsrail, yapay zeka aracılığıyla Filistin topraklarındaki işgalini güçlendirmeye çalışıyor.
İsrail-Filistin ortak yayını +972 Magazine ve İbranice yayın yapan Local Call işbirliğiyle yapılan araştırmaya göre, 8200 Birliği’nin işgal altındaki bölgelerde gerçekleştirdiği kapsamlı gözetim faaliyetlerinden elde ettiği yüksek miktardaki telefon görüşmeleri ve metin mesajlarını kullanarak, Arapça konuşulanları anlamak üzere bir yapay zeka modelini eğittiği belirlendi.
Proje hakkında bilgi sahibi kaynakların The Guardian’a verdiği bilgilere göre, birlik, izlediği kişiler hakkında soruları yanıtlayabilen ve topladığı geniş hacimdeki izleme verilerine dair anlayışlar sağlayabilen gelişmiş bir chatbot benzeri araç oluşturmak için modeli geliştirmeye başladı.
Yetenekleri açısından ABD Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) ile karşılaştırılabilen dinleme ajansı, Ekim 2023’te Gazze’deki savaşın başlamasının ardından sistemin geliştirilmesini hızlandırdı.
Model, geçen yılın ikinci yarısında hala eğitim aşamasındaydı. Ancak şu anda kullanıma alınıp alınmadığı kesin değil.
“SADECE BİZDEN NEFRET EDENLERE YOĞUNLAŞIYORUZ”
Proje hakkında bilgi sahibi olan yetkili bir kaynak, Guardian’a bu geniş iletişim havuzunun Lübnan ve Filistin lehçelerindeki konuşmaları da içerdiğini belirtti.
Sayedoff, sunumunda LLM’yi geliştiren ekibin “Sadece bizden nefret eden lehçelere odaklanıyoruz” dediğini aktardı.
“SALDIRGAN VE İNSAN HAKLARI İLE UYUŞMAZ”
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nden Campbell, bir yapay zeka modelini eğitmek için gözetleme materyallerinin kullanılmasının “saldırgan ve insan hakları ile bağdaşmaz” olduğunu ve işgalci bir güç olarak İsrail’in Filistinlilerin gizlilik haklarını korumakla yükümlü olduğunu ifade etti.
Campbell, “Suç işlediğinden şüphelenilmeyen kişilerden elde edilen son derece özel verilerin, daha sonra şüphe oluşturmaya yardımcı olabilecek bir aracı eğitmek için kullanılmasından bahsediyoruz” şeklinde konuştu.
Filistinli bir dijital haklar ve savunuculuk grubu olan 7amleh’in yöneticisi Nadim Nashif de Filistinlilerin “İsrail’in laboratuvarında bu teknikleri geliştirmek ve yapay zekayı silahlandırmak için denekler haline geldiğini” söyledi.
Nashif, tüm bunların “bu teknolojilerin bir halkı yönetmek, yaşamlarını kontrol etmek amacıyla kullanıldığı bir apartheid ve işgal rejimini sürdürmek hedefiyle yapıldığını” dile getirdi.