
İlkay Liu
Çin menşeli ürünler son zamanlarda dünya genelinde dikkat çekiyor. ABD’de TikTok’un yasaklanmasıyla ilgili gelişmelerin ardından TikTok kullanıcıları, diğer bir Çin sosyal medya uygulaması olan RedNote’a yöneldi. Diğer taraftan, Çin tabanlı DeepSeek’in sunduğu en yeni yapay zeka modeli de globalde büyük ses getirdi. “Kara Efsane: Wukong” adlı oyun global satış rakamlarıyla rekorlar kırarken, Çin yapımı animasyon filmi “Ne Zha 2” dünya genelinde en çok gelir elde eden animasyon yapımı oldu. Uluslararası camianın büyük bir bölümü Çin menşeli ürünlere mantıklı bir tutumla ve memnuniyetle yaklaşırken, bu ürünlerin emniyetini ve orijinalliğini sorgulayan, hatta Çin’in “ideolojik ihracat” yaptığını iddia eden bazı negatif eleştiriler de yapılıyor.
Büyük ilgi gören Çin üretimi ürünler, 40 yılı aşkın süredir istikrarlı bir şekilde ilerleyen Çin tecrübesinin bir sonucu olarak ortaya çıkıyor. Çin, nitelikli gelişimi desteklemek amacıyla bilim ve teknoloji inovasyonunu her zaman temel bir itici etken olarak görüyor. 130’dan fazla ülkenin incelendiği 2024 Küresel İnovasyon Endeksi Raporu’nda 11. sıraya yükselen Çin, son 10 senede endekste en hızlı yükselişi gösteren ekonomilerden biri oldu. ABD Güvenlik ve Gelişen Teknolojiler Merkezi’ne göre, Çin 2020 yılında bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarını kapsayan (STEM) 4 disiplinde ABD’den çok daha fazla mezun verdi. Çinli üniversitelerden mezun olan yaklaşık 500 bin bilgisayar mühendisliği öğrencisinin 100 bininden fazlası yapay zekaya odaklanırken ABD’de bu sayı sadece 30 bin civarında. ABD’li araştırma kuruluşu MacroPolo’ya göre, dünyanın en iyi yapay zeka araştırmacılarının neredeyse yarısı Çin’den çıkarken, sadece yüzde 18’i ABD’li.
Çin’in yenilik yapma ve gelişme potansiyelini yine kendisinden aldığı, engeller ve baskının Çin’in bilimsel ve teknolojik gelişimini asla engelleyemeyeceği, aksine yenilikçilik ve yaratıcılıkla karşısına çıkan “zorlukları” aşarak büyük teknolojik ilerlemeleri kendi kaynaklarıyla gerçekleştirebildiği açık bir şekilde görülüyor. Çin’in nükleer silahlanma ve uzay programı olan “İki bomba, bir uydu” projesinden nükleer denizaltılarına, Shenzhou insanlı uzay aracından Tiangong uzay istasyonuna, Beidou navigasyon uydu sisteminden kuantum iletişime, Huawei Kirin çipinden DeepSeek’e kadar tüm bilimsel ve teknolojik atılımlar bir gerçeği gösteriyor: eskiden bu gelişmelerin izleyicisi konumunda olan Çin, günümüzde bilim ve inovasyon alanında elde ettiği bilgi birikimiyle ve nitelikli iş gücüyle artık rakipleriyle aynı alanda hatta önde gidiyor.
Nvidia, Amazon, Microsoft gibi teknoloji devleri ve birçok girişim şirketi, DeepSeek ile iş birliklerini ilan ederek somut adımlarla güven gösterisi yaptı. Ek olarak günümüzde Çinli gençler Batı kültürünü sorgusuz sualsiz takip etmek yerine geleneksel Çin kültürünün derinliklerine inip eski medeniyetlerden ilham alıyor ve teknoloji ve yenilikçilik ile medeniyetleri yeniden canlandırıyor, Çin mirasını ve Çin kültürünü dünyaya güvenle aktarıyor.
Çin, açıklık ve hoşgörü, adalet ve eşitlik, uyum içinde bir arada yaşama, çeşitlilik ve birbirini tanıma, yardımlaşma ve işbirliğinden oluşan temel düşünceleri savunarak İnsanlığın Ortak Geleceği Topluluğu Girişimi’nin öncüsü oldu. Çin üretimi ürünlerin ses getirmesi de bu girişimin geçerli ve etkili olduğunun bir kanıtı niteliğinde. Yardımlaşma, uyum içinde bir arada yaşama ve iş birlikleriyle elde edilen karşılıklı fayda, sadece farklı medeniyetlerin ortak yönü değil, aynı zamanda tüm insanların ortak isteği.
Örneğin açık kaynaklı yapısıyla teknolojik tekelleşmeye karşı çıkan DeepSeek, dijital eşitsizliğin azaltılmasına ve bilgiye eşit erişim sağlanmasına destek oluyor. TikTok ve RedNote gibi platformlar aracılığıyla kendi
yaşadıklarını paylaşan bireyler fikir teatisinde bulunabiliyor. “Kara Efsane: Wukong” adlı yapımda klasik Çin mitolojisi günümüzün perspektifiyle yeniden yorumlanırken, doğu estetiği çağdaş teknolojiyle bütünleşiyor.
Bilimsel ve teknolojik gelişmelerin hızlandığı ve nitelikli insan gücünün yetiştirilmesinin öncelikli olduğu bu önemli değişim sürecinde olan Türkiye, eski uygarlıklarıyla etkileyici bir tarih ve kültüre sahip. Kültürel projeleriyle hem bölgesinde hem de dünyada büyük ilgi gören Türkiye, ülkeye gelen turist sayısıyla rekorlar kırmaya devam ediyor. Ayrıca dizi ihracatında da üst üste birkaç yıldır dünyada ikinci sırada yer alıyor.
Çin ve Türkiye arasındaki kültürel etkileşim son zamanlarda arttı. Anadolu’nun binlerce yıllık medeniyetini halk oyunlarıyla dünyaya tanıtan “Anadolu Ateşi” dans gösterisi ve İzmir Devlet Senfoni Orkestrası’nın performansları Çin’de de büyük beğeni toplamıştı. Diğer yandan etkileyici sahne tasarımıyla seyircilere Çin kültürünün büyüleyici güzelliklerini sunan Çin’in “Şiirsel Dans Draması: Mavi-Yeşil” gösterisi Türkiye’de de takdir edilmişti. “Sanxingdui’den Bulunan Kültürel Eserler Fotoğraf Sergisi” antik Shu kültürü ile eski Anadolu medeniyetlerini bir araya getirdi.
Çin’in Dört Büyük Klasik Romanı’ndan biri olan ve yakın zamanda ilk kez Türkçeye çevrilerek yayınlanan “Kızıl Köşkün Rüyası”, Türk okurlara klasik Çin edebiyatını ve geleneksel kültürünü tanıtan yeni bir kapı açtı.
Çin, “bilim ve teknoloji artı kültür” yaklaşımıyla, medeniyetler ve kültürler arasındaki alışverişi ve iletişimi desteklemeyi, daha geniş bir uluslararası işbirliği ve gelişme aracılığıyla karşılıklı yarar ve ortak çıkar sağlamayı ve nitelikli kamu hizmetleriyle İnsanlık İçin Ortak Gelecek Tasavvuru’nu hayata geçirmeyi hedefliyor. Bu amaçlar doğrultusunda Çin, Türkiye de dahil olmak üzere uluslararası camiayla işbirliği yapma konusundaki kararlılığını sürdürüyor.
İlkay Liu’nun “Çin üretimi ürünlerin büyük ilgi görmesi aslında ‘Farklılıkta Birlik’ ilkesinin yansımasıdır” başlıklı makalesi 27 Şubat 2025 tarihinde Milliyet gazetesinde yayınlanmıştır.