DOLAR 38,2552 % 0.34
EURO 43,8333 % 0.15
STERLIN 51,0885 % 0.12
FRANG 46,9242 % 0.68
ALTIN 4.076,87 % 0,33
BITCOIN 85.247,01 0.842

İskenderiye Sular Altında: Tarih Boğuluyor mu?

Tarihin en görkemli kentlerinden biri olan İskenderiye, yükselen deniz düzeyleri ve iklim değişikliğinin tehdidi altında! Bilim insanları, binlerce yıllık mirasın süratle yok olduğunu söylüyor.

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi : Google News
İskenderiye Sular Altında: Tarih Boğuluyor mu?

Mısır’ın üçüncü ve Afrika’nın yedinci en büyük metropolü olan İskenderiye, Kahire ve Giza’dan sonra gelir ve Büyük İskender’in kuruluşu ile Kleopatra’nın doğumu arasındaki mühim tarihi olaylara tanık olmuştur.

Günümüzde bilimciler, artan deniz seviyeleri sebebiyle İskenderiye’nin su altında kaldığını ifade ediyor.

Dailymail’in yayınladığı bir rapora göre, yeni bir inceleme, 2300 yıllık liman kentinde yapısal çökmelerin çoğaldığını göstermiştir.

Araştırmacılar, bir zamanlar İskenderiye Kütüphanesi ve İskenderiye Deniz Feneri gibi yapılara ev sahipliği yapmış olan bu metropolün artık giderek kaybolduğunu belirtiyor.

Son on yılda, metropolün temellerinden yükselerek üst katlara ulaşan tuzlu su sebebiyle, çökme sıklığı yılda 1’den 40’a yükselerek ‘endişe verici’ bir düzeye ulaşmıştır.

Son 20 yılda kıyı erozyonu sonucu 280 bina yıkılırken, gelecekte 7000’den fazla yapının çökme riskiyle karşı karşıya olduğu kaydedildi.

Münih Teknik Üniversitesi’nde peyzaj mimarı olarak görev yapan Sara Fouad, “İskenderiye’nin yapıları, yüzyıllar boyunca sarsıntılara, fırtına dalgalarına, tsunamilere ve benzeri olaylara karşı dayanıklı ve esnek mühendislik harikaları olarak ayakta kalmıştır. Ancak günümüzde, iklim değişikliğinin de etkisiyle yükselen denizler ve şiddetlenen fırtınalar, binlerce yıllık yapıyı birkaç on yıl içinde yok etmektedir.” şeklinde konuştu.

M.Ö. 331’de Büyük İskender tarafından kurulan İskenderiye, bir zamanlar dünyanın en büyük metropolüydü ve antik dünyanın en önemli merkezlerinden biriydi.

Akdeniz’in İncisi olarak bilinen bu kent, kıyıdaki konumu sayesinde Orta Doğu ile Avrupa arasında önemli bir ticaret ve nakliye merkeziydi.

Ancak bir zamanlar kenti zenginleştiren suya yakınlık, denizin hızla ilerlemesiyle kenti yok etme tehlikesiyle karşı karşıya bırakmıştır.

Atmosferde sera gazlarının artması sebebiyle ısınan gezegen, okyanusların ortalama sıcaklığını yükseltmektedir.

Isınan su genleşmekte ve hızla eriyen buzullardan gelen tatlı suyla birleşerek küresel deniz seviyesini artırmaktadır.